Hayal Kırıklığı

Ruj Lekesi
1 min readMay 24, 2021

Tüm insanlığın ortak sorunu bir şey daha: Hayal kırıklığı. Acayip bir şey. Hayal kırıklığını tecrübe etmek, mutsuzluktan, sinirlenmekten öte bir şey. Çünkü hayal kırıklığına yapabileceğiniz bir şey yok. Sizi yerinize çivi gibi çakar. Sinirlenmezsiniz, mutsuz olursunuz ama bu mutsuzluğun bir tanımı da yoktur. Boşluk hissidir sadece. Neyi düşünmeniz gerektiğini bilemezsiniz, ne yapmanız gerektiğini de. Yorgun hissedersiniz. Yalnızca uyumak isteyebilirsiniz. Biriyle iletişim kurma konusunda isteksiz olmanız da muhtemeldir. Tek istediğiniz, bir kaplumbağa gibi kendi kabuğunuza çekilmektir.

Altı başlı bir bıçak hisseder insan. Hayal kırıklığı böyle başlar. Acı ama mutlu müzikler vardır ya işte öyle. Gerçeği kabullenmek kolay değildir. Bu durumlarda, yürümek oldukça iyidir. Gri bir şehrin sokakları da olabilir, mavinin kıyısı da… Biraz serinlik, gökten gelen ve şehrin havasıyla kirlenmiş damlalar ya da iyotun dövdüğü kayalıklardan gelen sesleri hissettiğiniz bir zaman dilimi. Kesin bir reçetesi yok: İnsanın ne hissettiğini bilmediği duygulardan biri. Nefret desen değil, bağlılık desen değil, taparcasına sevmek desen değil, alabildiğine mutsuz olmak değil. Belki, belki hiçliğin dolaylı bir tasviri.

Yarın her şey daha kolay olacak. Düşündüklerinin, bir kısmını unutacaksın, bazıları benliğine katılacak, bazılarına da güleceksin. Unutmayacağın tek şey, gri şehrin kayalıklarından gelen iyotlu yankı seslerinin hissettirdikleri. Hayatın boyunca tanımlayamayacaksın; fakat o hissi her zaman hatırlayacaksın.

--

--